Zoetermeer'de Belirsiz Tıbbi Gelişmelerin Değerlendirilmesi
Zoetermeer'deki bedensel zarar taleplerinde, Lahey Bölge Mahkemesi hakimleri, gelecekteki tıbbi prognózları iyi ve kötü ihtimalleri iskonto ederek değerlendirir. Bu, genellikle N44 karayolunda veya Zoetermeer Stadyumu çevresindeki yerel trafik kazalarında görülen iyileşme ihtimalleri veya hastalıkların kötüleşmesi gibi belirsizlikleri kapsar. Borçlar Kanunu'nun 6:98. maddesi, LangeLand Hastanesi'nin tıbbi uzman görüşleri ve bölgesel istatistikler dikkate alınarak gerçekçi bir hesaplama yapılmasını zorunlu kılar.
Uygulamada hakim, kaza olmasaydı varsayımsal iyileşme ile mevcut durumu karşılaştırır; örneğin Seghwaert semtindeki bisiklet kazalarında olduğu gibi. Kaza sonrası kanser durumunda, hastalığın bağımsız olarak ortaya çıkıp çıkmadığı değerlendirilir. Yargıtay'ın 12 Temmuz 2013 tarihli kararı (ECLI:NL:HR:2013:CA2785), hakimlerin olasılıksal yöntemler kullanması gerektiğini vurgular ve bu yöntem Zoetermeer davalarında tutarlı bir şekilde uygulanır.
Zoetermeer Uygulamasında Hesaplama Yöntemleri
Sıklıkla yüzdeler kullanılır: Tam iyileşme ihtimalinin %60 olması, tazminat talebini %40 oranında azaltır; bu, yerel fizyoterapistler ve RIVM verilerine dayanır. Zoetermeer'den uzmanlar, şehrin demografik özelliklerine uyarlanmış sağkalım ihtimallerini içeren tablolar sunar. Mağdurlar, kazanın prognózü etkilediğini, örneğin Oosterheem semtinden tanık ifadeleriyle kanıtlamak zorundadır. Sigorta şirketleri, A12 karayolundaki yoğun trafik de göz önünde bulundurularak, aşırı tazminatı önlemek için muhafazakar tahminler yapılmasını savunur.
Bu yaklaşım Zoetermeer'de adaleti sağlar, ancak öznel değerlendirmeler hakkında tartışmalara yol açar. Hakimler, Borçlar Kanunu'nun 6:2. maddesi uyarınca hakkaniyet ve makullük ilkelerine göre değerlendirme yapar ve yüksek bisiklet yoğunluğu gibi yerel koşulları göz önünde bulundurur.